20 Nisan 2015 Pazartesi

Işıktan haberin var mı iyi mi ?

Herkes bu kadar kendini övmenin mütevazi bir yolunu bulmuşken ukala kalmayı başarabildiğim için gururluyum. Bir hikaye anlatıcam size ters yönden giden eski siyah bir araba. daha sonra öğrendim ki, gazlı da. binerken biliyordum ki şöförü sarhoş. yolcuları da öyle. gitmemesi gereken hızlarda giden her eşya gibi inatçı. ben elimde bir bira şişesiyle dinliyor ve kafamı sallıyorum ki, kimse daha fazla sarhoş olmasın. herkes tamam çünkü. yeteri kadar fazla her şey..

zor dönülen bir viraj tekrarlanmazsa bir şöför, sarhoşuğunun araba kullanmasına olumsuz etki olmadığına ikna edemez kendini. bütün hatalar bilinçliymiş gibi davranan gülümsemeler bazen ses de çıkarır. nefes alıp verirken anlamsız ve şekilsiz sesler. ve bütün bunların birşeyin başına sınırsız konursa çok satacağını bilirler. ve bir aç tavuk çok da farklı reaksiyonlar göstermerzler yet sınırsız bira bir buğday ambarıdır.

kimse farkında değil aslında bu kavşak daha önce de dönüldü. hiç bir konuşma yetmez çünkü döneni durdurmaya. ki dönmek bütün meselede bu aslında bütün eylemler gibi durana dek müthiştir. dünya bunu keşfettiğinde 19 yaşındaydım usanmak bilmiyor ve bu sebepten kıyamet diye bir şeye inanıyorduk. kısacası yine çok aysti içtim yaşamdan önce ölüm olduğunu tecrübe eden tek ben olduğumdan o arabada susmak ve razı gelmek bana düşüyordu. ve bu soruyu ancak ben sorabilirdim ölenler kendinden olmadıkça sorun yok değil mi ?