Nasıl olmasın konuşacak bir şeyim. gülmek çok zor uyumak hep
gereksizdi. Fakat ben sessiz kalmak istiyorum bazen seninle. Güzel bir yerlerde
sadece ikimiz. Muhtemelen bir adada kimsenin birbirine adını söylemediği bir
adada geçen insanları izleyip, belki güleriz çay soğur belki karanlık iyicene
çöker üşürüz çimlere uzanırız. neyse leydim. Halinden memnun tek bir insan yok.
Bilmediğini inkar etmekle meşgul insanlar. Çocukken ezberlediğim numaralar
aklımda. Ayetler dualar yirmiüçnisan şiirleri. çok mu saçma oldu. olsun. nasıl yaşarız
saçmazsak. Daha fazla saçmalamama izin vermeyecek kadar aysti içtim. Bazı şeylere
tam karar veremiyorum. Ve yanıp sönen sarı bir ışık dağıtıyor ilhamımı. olsa ne
olur olmasa ne. Sarı saçlı küçük bir kıza, küçük aptal bir çocuk olarak, kızdan
biraz küçük, çok aşıktım ben. yada öyle sanıyordum. nasıl bileyim ki on
yaşındaydım henüz.
Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor.
18 Ocak 2013 Cuma
10 Ocak 2013 Perşembe
Geçenlerde geceleri yalnız olmak çok acayip diyordum ki,
Allah cezamı verdi. Dayım geldi. Her zaman ki gibi içmiş sallana sallana girdi
içeri. Birde avcılardan yürümüş, konuştuğu bir kadın vardı. Telefonla
konuşuyordu onunla sonra birden telefonu bana verdi. Onla konutsum böyle
gereksiz gereksiz, çok güzel bir ses tonu vardı ama. Telefonu kapattım. Dayım
kadından bahsetmeye başladı, Balıkesir de yazlık aldırıcakmış ona. Zaten
birinin yazlığına gitti mi oradan yazlık, birinin telefonunu gördümü o
telefondan aldırıyor hep. Klasik. Neyse ‘‘görüştünüz mü yüz yüze ’’ dedim. Yok
dedi. Sen hangi alemdesin dedim, ne yazlığından bahsediyorsun. ‘‘Güzel mi
bari’’ dedim. Bana ne güzelinden çirkininden, ben çok güzel kadınlarla birlikte
oldum noldu ? dedi Haklıydı yakışıklı bir adamdı halen, biraz göbeği vardı ama
yakışıklıydı yani. Ama laf olsun diye sormuştum bende hani pek ilgilendiğimden
değildi bu sorular. Bu yaştan sonra kendini ‘karıya kıza’ verdi, napsın büyük
dram.
Neyse ki sızdı kaldı odada. Sabah olduğunda yine baş
ağrısından konuşamıyordu. Düzenli bir hayat yaşaması lazım, yaşlanıyor artık
dayım. Tekrardan evlenmesi lazım, tekrardan kastım 4.evliliği olur eğer
evlenirse. Yakında esra erol a başvurucak diye biliyorum hayırlara vesile olur
inşallah …
8 Ocak 2013 Salı
5 Ocak 2013 Cumartesi
Bu sabah, ıslığımı
meydanın ordan kalkan taksilerden birinin kiracı şöförüne sattım.
biliyorum inanması biraz güç ama gideceğimiz yere kadar müslüm gürses çaldı.
taksicinin bir müslüm gürses kaseti vardı.
bana, müslüm gürses ten en çok hangi parçasını sevdiğimi sordu. Affet dedim.
''bi' yanlışın olmasın abi'' dedi.
Paramparça yada tanrı istemezse diyeceğini sanıyordum dedi.
Ve peltekti.
muhtemelen bir çok insan bunu şirin bulabilirdi. Ben gereksiz buldum, sağa çek dedim ve indim.
yürüdüm...
Neden bana bunları söyledi diye düşündüm.
belki taksicinin bildiği bişey vardır ama benim yoktu.
kıymeti olan tek düşünce benimki olduğundan siktir ettim.
iyi geldi.
meydanın ordan kalkan taksilerden birinin kiracı şöförüne sattım.
biliyorum inanması biraz güç ama gideceğimiz yere kadar müslüm gürses çaldı.
taksicinin bir müslüm gürses kaseti vardı.
bana, müslüm gürses ten en çok hangi parçasını sevdiğimi sordu. Affet dedim.
''bi' yanlışın olmasın abi'' dedi.
Paramparça yada tanrı istemezse diyeceğini sanıyordum dedi.
Ve peltekti.
muhtemelen bir çok insan bunu şirin bulabilirdi. Ben gereksiz buldum, sağa çek dedim ve indim.
yürüdüm...
Neden bana bunları söyledi diye düşündüm.
belki taksicinin bildiği bişey vardır ama benim yoktu.
kıymeti olan tek düşünce benimki olduğundan siktir ettim.
iyi geldi.
28 Aralık 2012 Cuma
''Şimdi, bütün hikayeni anlatacaksın. Hepsini yazacaksın. Bana hikayeni tekrar tekrar anlatacaksın. Bana bütün gece yürek paralayan boktan hikayeni anlat. Anlattığın şeyin sadece bir hikaye olduğunu anlayacaksın. Ve aynı şeyleri bir daha yaşamayacağını. Anlattığın hikayenin sadece kelimelerden ibaret olduğunun farkına vardığında, geçmişini bir kağıt gibi buruşturup çöpe atabildiğinde, işte o zaman senin kim olacağına karar vereceğiz.''
Chuck Palahniuk - ''Görünmez Canavarlar''
26 Aralık 2012 Çarşamba
Çay. Çay içiyorum kaçak çay çok güzeldir, istersen sana da
söyleyebilirim bir tane demli ve şekersiz. Bu kadar. Bugün otobüs durağında
beklerken, yaşlı bir teyze önümden geçiyordu. Durdu ve bana bakarak –ziraat
bankası ne tarafta diye sordu, Cevap vermedim, işaret parmağımla ileriyi
gösterdim. Teyzenin yüzünde ki o ifadeyi hayatım boyunca hiç unutmam. Yaşlılık
gerçekten de zor.
İlkokul.
2 yada 3,bilmiyorum.
Muhtemelen 2.
Komşu, komşunun külüne muhtaçtır.
kül nedir ki ? diyor öğretmen,
kül kadar kolay elde edilebilicek bir şey yoktur di mi
çocuklar ?
Herhangi bi şeyi yaksak kül elde edebiliriz. Ama, bu
atasözünden
Çıkarılıcak ders şu; komşular iyi geçinmelidir, birbirlerine
iyi
Davranmalıdır, ne zaman birbirlerinin nesine ihtiyaç
duyacaklarını
bilemezler. O yüzden komşularımıza iyi davranıp onlara iyi
muamele etmeliyiz.
Öğretmenim enstitü mezunuydu
karanlık yıllarda yetişmişti yani.
Ruslar, çoktan uzaya uydularını fırlatmış, amerikanın
uydusuna mıh gibi çakmıştı
Muhafazakar kadındı; biliyorum bunu
çünkü asker eşiydi
Kadın bildiğin
‘‘Yavşaklıkta bir sakınca yoktur, ne zaman kimin lazım
olacağı belli olmaz, akıllı olun lan !’’
gibi bi dersi, erdemli erdemli anlatıvermişti ve
her gün beni müdüre şikayet ederdi
Şimdi anlıyorum..
Günümüz şartlarında ki insanları düşünüyorum da
Kadın haklıydı yani.
23 Aralık 2012 Pazar
Şimdi ortalama insan ömrü 50-60 yıl desek,
Bir insan için büyüme ve
Tam anlamıyla kendi kendine hareket edebilme yaşı 20-25
desek,
Evlenme yaşınıda ortalama olarak 30 alırsak,
Bu durumda demek ki kendimize geldikten şöyle bir 5-10 sene
İçinde,
Geriye kalan ve şimdiye kadar yaşadığınız hayatın 2 katı
süre olan
30-40 yıllık hayatınızı, paylaşacağınız kişiyi
seçmeye/bulmaya
Çalışarak geçiriyorsunuz
Ve geri kalan zamanda onunla olucağınıza dair söz
veriyorsunuz.
Manyak mısınız nesiniz siz ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)