Yağmurlarda diner moruk
Gökyüzüne bakmayıveririz bir gün
Zaten üç damla suyun bir avuç toprakla çarpımından
doğdum ben
Bunun için çamura kestim son günlerde
Sen hiç Bob Dylan dinledin mi
Hiç dün gece dinledin mi
Şarabı rakıyla karıştırıp
Saatler moruk saatler... ne olmuş saatlere
kurmayıveririz bir gün
Ben parmak hesabıyla bir ömür yaşadım
Yükseklik korkusundan başım hiç dik durmadı
iğreniyorum kendimden bile bazen
Dünyadan her zaman
Kaldırıp yakamı inerim gecenin ayıp yerlerine
Eve geç gelen adamların hüznüyle
Biz ne kötü yaşadık be moruk
Bir kuş kanatlarını dürünce rüzgarsız kalmak gibi
O kadar yalnız, o kadar umutsuzduk
-Geçmiş zaman kipi gitmedi burda ama neyse
Moruk diyorum artık benimle büyüyenlere...
Ahmet Erhan
Hiç uykum yok. Hiç uyuyamıyorum. Domuz gibi içiyorum. Ama gözlerimi kapalı bile tutamıyorum. Sabaha beş saat var. Annemi düşünüyorum. Nerededir şimdi? Aynada kendime bakıyorum bazen. Ve tek kelime etmesem bile vücudum yaşadıklarımı, hayattan ne anladığımı anlatmaya yetiyor.
27 Mayıs 2015 Çarşamba
8 Mayıs 2015 Cuma
Yazacak bir şey kalmadı çünkü yabancı bir durakta durmuş kalmışım. adım yok. kimliğimi kaybedeli çok oldu. bu kaçıncı uyandırılışım. patron ? şef ? hocam ? abi ? delikanlı ? onsekiz yaşında okuyup ezberlediğim bir şiir mi sebep banklara olan düşkünlüğüme yoksa bob amca bunu da seks ve şiddetle açıklayabilir mi ? bazen bir süre önce ki kendimin ağzını burnunu kırmak istiyorum. yaralarla gezdiğim, futbolun sebep olduğu havalı yaralarla gezdiğim dönemlerde hiç bir kızın öne düşen saçlarını geriye atmamış olmanın ezikliği mi beni böyle her tanıştığım kıza kur yapma zorunluluğuna iten. öpmeye yeltense tersleyeceğim kızlara havalı cümleler kurma merakım neden ? neyse ki kıymetli olan tek düşünce benim ki olduğundan siktir ettim iyi geldi. yıllardır aynı kuyularda donmuş kalmışım. ciğerlerim yok. ıslığımı okulun önünden kalkan taksinin kiracı söförüne sattım. ağzında bir yarayla daha ne kadar konuşabilirsin. ağzında bir çiçekle peki. sürekli aynı akoru çalan bir gitar tonu sen şiir söylüyorsun birileri sevişiyor üzerine. birileri kalorifer borularına vuruyorlar. çarşafını en son ne zaman yıkadın ? ya bedenini ? gerçekten susalım mı biraz ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)