Doğarken bir element kadar saf doğuyormuyuz gerçekten
bilmiyorum.
bilmiyorum.
Muhtemelen öyle ölmüyoruzdur ama.
Geçen Cuma namazına gittim orda ilginç bir anımı anlatma
gereği duyuyorum.
Yağmur yağıyordu hızlıca Ben, Aykut ve Talip camiye girdik.
Çok kalabalıktı.
Ayakkabımı çıkardım ve herkes gibi ayakkabılıklara koydum.
Safları sıklaştırdık.
Yanlış bir şey vardı.
Ben namaz kılmasını bilmiyordum.
Aykut benim yaptıklarımı yap dedi. Bende tamam dedim.
Birden namaz kılmaya başladık, ben Aykut’u takip ediyordum.
Onun yaptıklarını yapıyordum
Her şey çok güzel gidiyordu.
Namaz sırasında birden; arkamda ki adama çarptım…
Hemen dönüp göz teması kurup özür dilerim tarzında elimi
kaldırdım.
Adam çok şaşırdı.
Bir anlık boşluğuma geldi aslında, yoksa böyle bir şey yapılmayacağını
biliyordum.
Namaz bittikten sonra Aykut ve Talip bana gülüyorlardı. Çok
mu komik lan dedim neden gülüyorsunuz. ‘Beniyibirinsanım’ dedim. Camiden
çıktıktan sonra baya bi dalgasını yaptılar. O gün şunu anladım, İnanmayı
bırakır bırakmaz, inanılmaz bir iştahla, inananlarla ve inancın gereklilikleriyle
alay edenlerin inançsızlığına inanmak lazımmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder