8 Kasım 2014 Cumartesi

Bazen
kanlı bir savaş meydanında
zırhımı çıkarmış halde buluyorum kendimi..

oysa 
insan bu denli savunmasızken
hiçbir savaşta kendi kendinin galibi olamamalı değil mi ?

bence
yakınlık; göreceli olduğu kadar
dereceli de bir kavram
birbirine çok yakın olunca
savaşın şiddeti daha da çok oluyor

sanki
çok yakındık da,
bir elimiz hep arkamızda
silahları saklarken
ölümcül darbeyi vurup vurmama konusunda 
tereddütlerimiz vardı.

bu yüzden
belki de şarjöre hep bir boş bir dolu
kovanlar yerleştirdik.
artık hangisine denk gelirse..

belki
bir hamle yeter ikimizi öldürmeye 
yada mermileri boşa harcamak niye ?




5 Eylül 2014 Cuma

Gönül tablomdaki aritmetiği bozuk dört işlem; aramak,sevmek,beklemek ve gitmek.. olarak kaydedildi sicilime.
Bu saydıklarımın hiçbirisinin sağlaması da yoktu aslında, sende garantin olmadan hiçbir kanaat notu kullanmazdın.
Anlayacağım ben bu paramparça sevdada da, bütünlemeye kaldım.

Özgür Gümüşsoy - Teleparanoyakasyon 

26 Ağustos 2014 Salı

merhaba gençler.
nasıl gidiyor yeteneksizliğinizi, yalakalığınızın arkasına gizlemeceler ?
efendim ?
ha, tamam, siz devam edin o halde, ben hiç bölmeyeyim.

12 Ağustos 2014 Salı

Bunu yağmurlar için söylerler.

Eğer o şehirde olsaydım

rüzgara karşı yürürdüm yine uzun uzun

o zamanlar gibi

hissetmezdim soğuk havayı

ve bir şekilde evime dönerdim

daha sakin

soğuk yorganımın içine süzülürdüm

uyurdum

yürüdüysek

şimdi

sığamıyorum

hiç bir yere ..




2 Ağustos 2014 Cumartesi

Şimdi size gelecekte olacakları anlatmak istiyorum. 26 yaşındasın, hayallerinin işinin, şu an yapmakta olduğun iş olmadığını düşünüyorsun. hayallerinde ki iş için 4 yıl okuman lazım yada benzeri bir eğitim alman lazım.

Şimdi yakın resme bakalım:

60 yaşına kadar çalışacaksın, bu demek ki daha 34 yıl var. en iyi ihtimalle 3 yıl çalışıyorsun, 4 yıl eğitim alırsan 7 yıl kaybediyorsun.

7 yıl karşısında 30 yıl.. 30 yıllık hayalinin mesleği için yatırım yapman gereken 4 yıl.
       
Hayatınızın her anında bu böyle. bugün için zor gözüken kararlar aslında çok daha büyük bir başarı için alınması gereken küçük fedakarlıklar.  Hikayeler başlar hikayeler biter.




30 Mayıs 2013 Perşembe

3 Nisan 2013 Çarşamba

Sonra

Kaç gündür uykusuzluk gözlerimden akıyor. Bilmiyorum belkide yine oyuna başladığım için böyle oldu. Sövmek istediğim bir sürü insan var, ama sövemiyorum. Haberleri açıyorum, izliyorum sonrada 
'' Yaşanır mı lan bu ülkede '' diyorum. Bir espriyi bir kere duyduktan sonra ertesi gün, aynı espriyi yapanlara '' duyarsız '' diyorum. 1 aydır perşembe gelse de  belki bi umut onunla ders çalışırız diyorum. hep diyorum diyorum diyorum...

İnsanlar çok çabuk unutuyor, bazen o kadar çok unutuyor ki yaşanmış onca şey yaşanmamış oluyor. Ticaret de bile aynı bu, ticaret ne alaka şimdi diyebilirsiniz ama bir kere ticaretin içine girince, en önemli şeyin güvenebilmek olduğunu anlıyorsunuz. neyse zaman herşeyi çözer demişler şu beklemek olmasa.